El Yapımı Patlayıcılar (EYP) ve patlayıcı maddeler nedeniyle her yıl binlerce kişi ölmekte, yaralanmakta ve psikolojik olarak zarar görmektedir. Ülkeler ulusal güvenliklerini sağlamak maksadıyla muazzam çaba sarf etmekte ve El Yapımı Patlayıcılara karşı tedbirler geliştirebilmek için hatırı sayılır harcamalar yapmaktadırlar. En güçlü orduların bile tespiti için çözüm geliştirmekte zorlandığı El Yapımı Patlayıcılar, Türk Silahlı Kuvvetleri için de büyük bir problem oluşturmaktadır. Son yıllarda ülkemizdeki terör eylemlerinde de sıklıkla kullanılması nedeniyle EYP ile mücadele her geçen gün daha çok önem kazanmaktadır. GMKA, bu tür patlayıcıların tespit ve imha edilmesi doğrultusunda çalışmalarına devam etmektedir.
El Yapımı Patlayıcıların ve Patlayıcı Maddelerin Tespit Yöntemleri
Satıh altına gömülmüş bir patlayıcı maddenin tespit edilmesi; arazi yapısı, çevre koşulları, iklim yapısı ve gömülü maddenin özellikleri hakkında bilgi edinilmesini gerektiren zorlu bir süreçtir. Tespit yönteminin kullanılacağı arazi şartları, ihtiyaç duyulan uzaklık, hassasiyet ve süre gibi pek çok değişken sebebiyle standart bir EYP tespit yöntemi bulunmamaktadır. Bu nedenle Gmka Savunma, çok çeşitli yöntemler üzerine birçok çalışma yürütmektedir.
Patlayıcı maddeleri tespit ederken kullanılan her türlü teknik ve fiziki altyapıyı değerlendirmekteyiz. Tespit edilmesi istenen patlayıcı maddenin cinsine, çevresel etkenlerine, mesafesine, zemin altındaki derinliğine, kimyasal bileşenlerine vb. faktörlere göre en uygun tekniğin seçilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla Gmka hem hızlı ve doğruluğu yüksek ölçümler verecek hem de insan hatasını azaltacak, bu sayede de sivil ve askeri kayıpları el yapımı patlayıcıların ve patlayıcı maddelerin tespitinde kullanılan yöntemlerin karşılaştırılmasına ilişkin bir İnceleme yaparak, engelleyecek sistemler geliştirmeye çalışmaktadır. Hatta daha geniş bir pencereden bakarak, konu sadece EYP tespiti olarak değil, patlayıcı maddeler, patlayıcı mühimmat, patlamamış mühimmat, terk edilmiş mühimmat ve mayınların nokta tespitini için çalışmaktadır.
İdeal bir sistemden, birçok patlayıcı türünü tespit edip etiketleyen, patlayıcının kendisini olduğu kadar emarelerini de tespit edebilen, farklı hedeflere uyum sağlayabilmesi, hem gömülü hem yüzeydeki hedefleri tespit etmesi, tehdide bağlı olarak farklı türde (örneğin elde tutulabilen veya uzaktan) kullanılabilen, geniş bir alanı tarayabilen, patlayıcının içinde bulunduğu hava ve toprak koşullarından bağımsız olarak yüksek pozitif algılama ve düşük yanlış alarm olasılığına sahiptir.


Ayrıca, ideal bir sistemden karşı önlemlere veya müdahalelere olan açıklarının sınırlı, kullanımının kolay, bakım gereksinimlerinin az, maliyet, alan ve güç gereksinimlerinin düşük, güvenilirliğinin yüksek olduğu, tek bir sistem içermeyeceği, farklı sistemlerin birleşmesinden meydana geleceği ve hepsinin ayrı ayrı sensörlerinin geliştirilmesine, hem de bu sensörlerin birleştirilmesine çalışılmaktadır. Gmka Savunma, önce Türk Ordusunu ve dünyadaki diğer orduları bu tür tehlikelerden korumak için çözümler üretmeye hızla devam etmektedir.

Yukarıdaki tespit yöntemlerini, elektromanyetik tayfın nerdeyse tüm bölgeleri (radyo dalgası, mikrodalga, kızılötesi, görünür, morötesi, X ışını, gama ışını gibi) patlayıcıların tespiti maksadıyla geliştirmekteyiz. Yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarını bilmek, ona göre operasyonel anlamda bilinçli bir seçim yapmak veya bu yöntemlerin avantajlarını bir araya getirecek yeni sistemlerin çözümünü hedeflemekteyiz.

Elektromanyetik Spektrum
Literatürde önerilen tekniklerin bazıları patlayıcı maddelerin moleküler yapısına zarar verebilmektedir. Spektroskopi yöntemiyle EYP tespiti ve teşhisi, çoğu durumda tahribatsız, güvenli ve insan sağlığına zarar vermeyen bir teknik olarak öne çıkmaktadır.
IR ışınlarının enerjileri oldukça düşük olduğu için, bu enerji, moleküllerin elektronlarını aşırı derecede uyararak başka enerji seviyelerine geçmelerine neden olmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu enerji seviyesi, yalnızca molekül içi titreşim ve dönme oluşturabilmektedir. Bu manada, patlayıcı maddelerin parmak izi bölgelerinin tespitinde Terahertz, Raman ve IR spektroskopi gibi teknikler, tahribatsız/zararsız teknikler kullanılmaktadır Fourier Transform Spektroskopisi (FT-IR) spektroskopisi ayrıca, patlayıcı moleküllerin fonksiyonel gruplarının ve parmak izi bölgesine ait bilgilerin ayrıntılı olarak tespit edilmesine olanak sağlamaktır. Yukarıda bahsi geçen bazı yöntemler EYP’nin topraktan farkını, bazısı metal içeriğini ararken, bazı yöntemler de EYP içindeki ve üzerindeki patlayıcıyı aramaktadır.
İkinci tip yöntemlerde, doğru tespit ve sınıflandırma için patlayıcıların kimyasal yapılarını bilmek önemlidir. Bilinen birçok patlayıcı belirli oranlarda azot (N), karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) içermektedir. Diğer organik bileşik sınıflarına kıyasla, patlayıcılar azot ve oksijen bakımından zengin, karbon ve hidrojen bakımından fakir olmaları ile karakterize edilirler.
Sırasıyla Nokta Tarama, Çizgi Tarama, Düzlem Tarama, Tek Çekim

Temsili Pasif Hiperspektral Görüntüleme Sistemi

Hiperküp ve Bir Pikselin Spektral Boyuttaki Gösterimi

Pasif Hiperspektral Görüntüleme
Görüntülemenin yapılacağı alana olan uzaklık ve aydınlatmada kullanılması gereken güç göz önüne alındığında, özellikle uydular ve hava platformları için pasif hiperspektral görüntüleme kullanılmaktadır.

Aktif Hiperspektral Görüntüleme
Hedef bölgesinin aydınlatılmasıyla oluşan yansımalardan hiperspektral görüntülerin elde edilmesine aktif hiperspektral görüntüleme ismi verilmektedir. Özellikle de aydınlatmanın lazer ile yapıldığı konfigürasyonlarda, lazerin pek çok molekülün dönüsel ve titreşimsel frekansları ile örtüşmesi sebebiyle kimyasalların tanımlanmasında hız, hassasiyet, temassız ve hasarsız şekilde tespit gibi avantajları mevcuttur.

Bir Örneğin Analiz Süreci
